-
1 süre
продолжи́тельность (ж) промежу́ток вре́мени срок (м)* * *срок, пери́од; продолжи́тельностьaskerlik süresi — срок вое́нной слу́жбы
bir süre — не́которое вре́мя
bir süre sonra — че́рез не́которое вре́мя; не́которое вре́мя спустя́
bu süre içinde — за э́то вре́мя, за э́тот пери́од [вре́мени]
hizmet süresi — пери́од слу́жбы
ortalama yaşama süresi — сре́дняя продолжи́тельность жи́зни
-
2 süre
срок, пери́од, промежу́ток вре́мениaskerlik süresi — срок вое́нной слу́жбы
bir hafta süresince — в тече́ние неде́ли
См. также в других словарях:
bir ara — zf. 1) Kısa bir süre Bir ara önümüzden şarkı sesleri geldi. F. R. Atay 2) Geçmiş bir zamanda Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bir araya gelmek bir araya getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir nebze — sf. 1) Çok az, bir parça 2) zf. Kısa bir süre, bir an Hiddetlenmeden bir nebze de beni dinle! S. M. Alus … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir an — zf. Çok kısa bir süre Devamlı yaklaşıyorduk, bir an sonra duvarlarına çarpacaktık. R. H. Karay Birleşik Sözler bir an önce … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir nefes — zf. Bir an, kısa bir süre Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi Muhibbi … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir zaman — zf. 1) Geçmiş zamanda, eskiden, vaktiyle Görsem Erenköyü ndeki leylaklı bahçede / Cananla bir zaman konuşup içtiğim yeri Y. K. Beyatlı 2) Belirli bir süre, biraz Tarlalar arasında bir zaman gezindik. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir lahza — zf. Kısa bir süre Günlerden beri bir lahza yalnız kalmadım. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir lahzacık — zf. Kısa bir süre Bir lahzacık bulunduğu yerden tekrar gürültüye atıldı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir parça — sf. 1) Biraz, azıcık, çok az 2) zf. Kısa bir süre Söğüt ağaçlarını ve serin kaynağı görünce bir parça durup dinlenmek ihtiyacını hissettik. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
süre aşımı — Bir işin üzerinden belirli bir zaman geçerek onun geçersiz kalması, zaman aşımı, müruruzaman … Hukuk Sözlüğü
süre aşımı — is., huk. Bir işin üzerinden belirli bir zaman geçerek onun geçersiz kalması, zaman aşımı, müruruzaman Bazı borçlar süre aşımına uğrayabilir … Çağatay Osmanlı Sözlük
süre — is. Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet Hükümdar gibi davrandığınız sürece hükümdar sayılırsınız. T. Oflazoğlu Birleşik Sözler süre aşımı süreduran süredurum süreölçen süreölçer … Çağatay Osmanlı Sözlük